Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
İktisat dersi İktisat Fakültesinde profesör Namus iktisadı üzerine ders veriyordu: – İnsanlar, tabii Namus çağında Namus'suz olarak dünyaya gelirlerdi. Sonradan çalışarak Namus sahibi olurlardı. Ne kadar çok çalışır kazanırlarsa, gayet tabii olarak o kadar çok Namus'ları olurdu. Fakat dünyada mevcut bütün tabii Namus gazı yanıp yok
Sayfa 81 - Nesin Yayınevi / Yeşil Renkli Namus Gazı OperasıKitabı okudu
Reklam
Tüm insanlığın düşüncesini kucaklayan o yüce beyinler, ne oldu size? İyice yozlaştık ve küçüldük. Hasta sığır etleri, patates, boyalı şarap, Prusya şnapsı zorunlu çalışmayla ustaca birleştirilince bedenlerimizi güçsüz düşürüp aklımızı kısıtladılar. Ve insanlar midelerini küçültüp makineler üretkenliklerini artırırken, tam o sırada iktisatçılar karşımıza geçip Malthus kuramını, riyazet dinini ve çalışma dogmasını vazediyorlar! Onların dillerini koparıp köpeklere atmak lazım.
Geri Bildirim Döngüsü Bir balon pişerken veya sönerken ekonomiyi verimli veya kısır bir döngüye iter. İktisatçılar buna pozitif veya negatif geri bildirim döngüsü adını verirler. Fiyatlar arttıkça insanlar daha zengin hisseder, daha çok harcar ve ekonomiyi ileri iter. Fiyatlar düştükçe insanlar daha az harcar; bu fiyatları daha da düşürür ve bankalar daha az borç verir.
Tüm insanlığın düşüncesini kucaklayan o yüce beyinler, ne oldu size? İyice yozlaştık ve küçüldük. Hasta sığır etleri, patates, boyalı şarap, Prusya şnapsı zorunlu çalışmayla ustaca birleştirilince bedenlerimizi güçsüz düşürüp aklımızı kısıtladılar. Ve insanlar midelerini küçültüp makineler üretkenliklerini artırırken, tam o sırada iktisatçılar karşımıza geçip Malthus kuramını, riyazet dinini ve çalışma dogmasını vazediyorlar! Onların dillerini koparıp köpeklere atmak lazım.
İktisatçıların görüşleri önemli tabi..!
Namus endüstrisinin gelişmesi, Namus fabrikalarının gittikçe çoğalması, Namus ticaretinin de artması sonucunda, Namus o kadar çoğaldı ki, itibardan düştü! Geçen yüzyılın başlarında büyük iktisatçılar toplanarak şu kararı aldılar: 1- Yanmış olan tabii Namus gazı miktarı belli olduğuna göre, bu miktardan fazla Namus imal edilmeyecek. 2- Şişeler içindeki Namus'un taşınması ve satışı zor olduğundan, Namus şişesi stoklarının devletlerin hazinelerinde korunması ve hazinedeki Namus stoku miktarınca piyasaya Namus senetleri çıkarılması ve bu kâğıtların elden ele dolaşması. 3- Tabii gaz çağında insanlar Namus'suz doğup sonradan çalışarak Namus sahibi oldukları halde, suni Namus çağında her yeni doğan çocuğa sosyal adalete uygun olarak eşit miktarda Namus tahvilleri verilmesi ve bu kimseler, hayatta her yaptıkları kanunsuz davranışlarına ceza olarak, ellerindeki Namus tahvillerinin geri alınması.
Reklam
Kapitalist uygarlığın hüküm sürdüğü ulusların işçi sınıf larını tuhaf bir çılgınlık sarmış durumda. Bu çılgınlık, iki yüzyıldır mahzun insanlığa eziyet eden bireysel ve toplum sal sefaletleri peşine takmış sürüklüyor. Bu çılgınlığın adı çalışma aşkı; bireyin ve evlatlarının yaşamsal güçlerini son noktasına kadar tüketen azgın çalışma tutkusu. Rahipler, iktisatçılar, ahlak kuramcıları bu zihinsel sapıtmaya karşı çıkacaklarına, çalışmayı iyice kutsallaştırdılar. Kör ve dar kafalı insanlar oldukları için Tanrılarından daha bilge olmak istediler; zayıf ve hakir insanlar oldukları için, Tanrı larının lanetlediğine itibarını iade etmek istediler. Ne Hristiyan ne iktisatçı ne de ahlakçı olma iddiası taşıyan ben, onların yargısını Tanrılarının yargısına havale ediyorum; dini, iktisadi, hür düşünür ahlaklarının hükümlerini çalışmanın kapitalist toplumdaki tüyler ürpertici sonuçlarına havale ediyorum.
Sayfa 3 - Pdf
Rasyonel sözcüğü daha fazla kafa yorma, daha fazla hesaplama ve daha az sıcaklık görüntüsü iletir, ama ortak dilde rasyonel bir kişi kesinlikle makuldür. İktisatçılar ve karar teorisyenleri için, bu sıfatın bambaşka bir anlamı vardır. Rasyonelliğin yegane testi, kişinin inanç ve tercihlerinin makul olup olmadığı değil, kendi içinde tutarlı olup olmadığıdır. Rasyonel biri, öteki inançlarının hepsi hayaletlerin varlığıyla tutarlı olduğu sürece, hayaletlere inanabilir. Rasyonel kişi, tercihleri tutarlı olduğu sürece, nefret edilmeyi sevilmeye tercih edebilir. Rasyonellik, mantıksal tutarlılıktır; makul olsun ya da olmasın. Bu tanıma göre Ekonlar rasyoneldir, ama İnsanlar'ın makul olamayacağının çok güçlü delilleri vardır.
Kapitalist uygarlığın hüküm sürdüğü ulusların işçi sınıfları tuhaf bir deliliğin esiri olmuş. Kederli insanlığa yüzyıllardır işkence eden bireysel ve toplumsal sefaletler de bu deliliğin peşinden geliyor. Bu delilik, çalışma aşkıdır; bireyin ve evlatlarının yaşamsal güçlerini tüketmeye dek varan çalışmanın can çekişen tutkusudur. Rahipler, iktisatçılar ve ahlakçılar ise, bu zihniyet sapmasına karşı çıkmak yerine, çalışmayı pek kutsal göstermeyi görev bildiler. Kör ve kıt zekâlı bu insanlar, kendi tanrılarından daha bilge olmak istediler [...]
Sayfa 11 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
127 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.